ÜÇÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURULUŞUNDA ALERJİK RİNİT REÇETELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ICD-10 KODLARIYLA UYUMU
Özet
Amaç: Bu çalışmada bir 3. basamak sağlık kuruluşunda alerjik rinit reçetelerinin araştırılmasını ve bu reçetelerdeki ICD-10 tanı kodlarının tutarlılığını araştırmayı hedefledik.Yöntem ve gereçler: Hastane veri tabanı Haziran 2011 ve Haziran 2014 tarihleri arasında KBB polikliniğine giriş yapmış alerjik rinit tanılı hastalar için tarandı. J30.1, J30.2, J30.3 ve J30.4 tanı kodları kullanılmış hasta girişlerine ait yaş, cinsiyet, başvuru tarihi, yakınma, ek olarak girilmiş diğer ICD-10 tanı kodları ve reçete bilgileri kaydedildi.
Bulgular: Polikliniğimize toplam 81559 giriş yapıldığı ve bu girişlerin 9833'ünde (%12) alerjik rinit tanısı olduğu görüldü. Sadece alerjik rinit tanısı olan 2434 (%24.8) giriş vardı.7399 (%75.2) girişte ise alerjik rinite ek olarak 1 veya daha fazla tanı vardı. Alerjik rinit tanısına eşlik eden 112 değişik tanı olduğu gözlendi. Alerjik rinit ile birlikte en sık akut rinosinüzit tanısı girilmişti (n=3006). Kronik rinosinüzit tanısına sadece 161 hasta girişinde rastlandı. 9833 girişten reçeteli olan 7723 girişte toplam 21012 kalem ilaç yazılmış olduğu görüldü. Reçetelerde toplam 6069 topikal nazal steroid ve 3631 antibiyotik vardı.
Sonuç: ICD-10 tanı kodları sağlık politikalarına yön verecek istatistik verilere ve bilimsel çalışmalara kaynak oluşturabilirler. Bunun için tanı kodlarının doğru kullanımı önemlidir. ICD-10 tanı kodlarının yanlış kullanımında sosyal güvenlik ve sağlık politikalarının da dolaylı rolü olabilir. ICD-10 tanı kodları veri olarak kullanılırken her zaman düşünülen tanıya işaret etmeyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Giriş
Alerjik rinit (AR) hayat kalitesini ve verimliliği kötü yönde etkileyen kronik hastalıklardan biridir. Topikal nazal steroidler (TNS) alerjik rinitte ve inflamasyonun eşlik ettiği diğer burun patolojilerinde sıklıkla kullanılmaktadır[1]. Akut ve kronik rinosinüzit, alerjik olmayan rinit ve nazal polipozis özellikle KBB uzmanlarınca TNS'in önerildiği hastalıklar arasındadır. Çocukluk yaş grubunda adenoid hipertrofisi TNS için diğer bir endikasyondur[2].Topikal nazal steroidler KBB pratiğinde oldukça geniş kullanım alanına sahiptir. Türkiye'de mevcut olan TNS arasında mometozon furoat, flutikazon propiyonat, flutikazon furoat, triamsinolon asetonid, budesonid, beklometazon dipropiyonat ve flunisolid vardır[3].
Topikal nazal steroidlerin kısa ürün bilgisine kayıtlı endikasyonları yani ruhsatlandırma endikasyonları genellikle AR ile sınırlıdır (Tablo 1). İlaçlar reçete edilirken kısa ürün bilgisinde yazılı endikasyonların bulunması beklenir. Bu durum özellikle sosyal güvenlik kurumlarının ilaç bedelini karşılaması için gerekli olabilmektedir. Ülkemizde de genellikle TNS'in de sosyal güvenlik kurumları tarafından karşılanabilmesi için AR tanısının reçetede bulunması gerekliliği vardır.
Uluslararası hastalık sınıflaması (International Classification of Disease-ICD) kodları 1893 yılından bu yana geliştirilmektedir. Dünya çapında bir sağlık bilgi standardı olan ICD, hastalıkların ve diğer sağlık sorunlarının insidans ve prevalanslarını izlemek için kullanılmaktadır. Ülkemizdeki kullanımı 2005 yılında zorunlu hale getirilmiştir. Şu anda kullanılan ICD-10 tanı kodlarının 2017'de ICD-11 olarak güncellenmesi planlanmaktadır[4].
ICD-10 tanı kodları arasında AR tanısı bölüm 10'da yer almaktadır ve J30.1(Alerjik rinit, polene bağlı), J30.2(Mevsimsel alerjik rinit, diğer), J30.3(Alerjik rinit, diğer) ve J30.4(Alerjik rinit, tanımlanmamış) olarak kodlanmıştır. Perenial alerjik rinit ICD-10'un orjinalinde J30.3 adı altında kodlanmışken Türkçesinde bu yer almamaktadır. Ayrıca bu kodlar güncel alerjik rinit sınıflamasıyla da uyumlu değildir[1]. ICD-10 kodları özellikle sağlık alanında bilgilerin standardizasyonu için çok faydalıdır. Ancak farklı sağlık sistemleri ve politikaları ICD-10 kodlarının doğru kullanımını etkileyebilir. Ayrıca bu sağlık politikaları hekimlerin ilaç seçimlerini de etkileyebilir[5]. Örneğin, KBB pratiğinde adenoid hipertrofisi için TNS reçeteye yazılırken sosyal güvenlik kurumları tarafından bedelinin karşılanması için AR tanısının da yazılması gereklidir. Aynı durum altta yatan AR olmasa bile rinosinüzitler için de geçerlidir. Bu nedenle ICD-10 tanı kodu AR olarak girilmiş olsa bile bu hastada AR düşünülmüş olduğunu göstermeyebilir.
Bu çalışmada bir 3. basamak sağlık kuruluşunda alerjik rinit reçetelerinin araştırılmasını ve bu reçetelerdeki ICD-10 tanı kodlarının tutarlılığını araştırmayı hedefledik.
Yöntem ve Gereçler
Retrospektif olarak planlanan bu çalışma için öncelikle etik kurul onayı alındı. Hastane veri tabanı Haziran 2011 ve Haziran 2014 tarihleri arasında KBB polikliniğine giriş yapmış AR tanılı hastalar için tarandı. J30.1, J30.2, J30.3 or J30.4 tanı kodları kullanılmış hasta girişlerine ait yaş, cinsiyet, başvuru tarihi, yakınma, ek olarak girilmiş diğer ICD-10 tanı kodları ve reçete bilgileri kaydedildi.Çalışmada istatiksel analiz Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) 17 (SPSS Inc.,Chicago, IL, USA) istatistik programı kullanılarak yapıldı. Sürekli değişkenler ortalama±standart sapma olarak verildi. Kategorik verilerin dağılımı ki-kare testiyle karşılaştırıldı. p < 0.05 olması istatiksel olarak anlamalı kabul edildi.
Bulgular
Haziran 2011 ve Haziran 2014 tarihleri arasında hastanemiz KBB polikliniğine 81559 giriş yapıldığı ve bu girişlerin 9833'ünde (%12) AR tanısı olduğu görüldü. 1746 giriş kontrol muayenesi girişiydi. AR tanısı olan girişlerdeki hastaların %48.1'i erkek, %51.9'u kadındı. Hastaların yaş ortalaması 30.2 ±19.28 idi ve en küçük hasta 0.1, en büyük hasta 89.8 yaşındaydı. 1 yaşın altında 17 hasta vardı. Hastaların yaş dağılımı Şekil 1'de görülmektedir. AR tanısı almış hastaların ICD-10 kodları şu şekildeydi; J30.1 (Alerjik rinit, polene bağlı)- 17 (%0.2), J30.2 (Mevsimsel alerjik rinit, diğer)- 5807(%59.1), J30.3 (Alerjik rinit, diğer) - 1628 (%16.6%), J30.4 (Alerjik rinit, tanımlanmamış) - 2381 (%24.2). AR tanısı almış hastaların aylara göre dağılımı Şekil 2'de görülmektedir.Şekil 2: Alerjik rinit tanısı olan hasta girişlerinin aylara göre dağılımı
Başvurularda kaydedilmiş başlıca yakınmalar Tablo 2'de yer almaktadır.
Sadece AR tanısı olan 2434 (%24.8) giriş vardı.7399 (%75.2) girişte ise AR tanısına ek olarak 1 veya daha fazla tanı vardı. Reçetelerin %87.6'sı ek tanı vardı. Tek başına AR tanısı olanların %39.2'sinde reçete varken, AR ile birlikte ek tanı olanlarınsa % 91.5'inde reçete vardı ve bu istatiksel olarak anlamlıydı (p < 0.05). AR tanısına eşlik eden 112 değişik tanı olduğu gözlendi. AR ile birlikte en sık akut rinosinüzit tanısı girilmişti (n=3006). Tablo 3'de AR tanısı ile birlikte kullanılmış tanılar görülmektedir.
Tablo 3: Alerjik rinit tanısına ek olarak girilmiş tanılar
J30.1(Alerjik rinit, polene bağlı) ve J30.2(Mevsimsel alerjik rinit, diğer) tanı kodlarının mevsimsel alerjik riniti, J30.3(Alerjik rinit, diğer) ve J30.4(Alerjik rinit, tanımlanmamış) tanı kodlarının perenial alerjik riniti temsil ettiği varsayıldığında; mevsimsel AR tanısı olan hastaların %94.4'ünde reçete yazılmış olduğu, perenial AR tanısı olan hastaların %55.5'inde reçete yazılmış olduğu görüldü. Genel olarak bakıldığında 9833 giriş içerisinde reçeteli olan 7723'ne toplam 21012 kalem ilaç yazılmıştı.
Reçetelerde toplam 6069 TNS vardı ve bunların %50.5'ini mometozon furoat oluşturuyordu. TNS'in sadece 47'si damla formundaydı. Reçetelerin %47'sinde antibiyotik mevcuttu (n=3631). En sık kullanılmış antibiyotik olan amoksisilin klavunat antibiyotiklerin %57.9'unu oluşturuyordu (n=2102). Reçetelerde kullanılan diğer ilaçlar Tablo 4' de verilmiştir.
Tartışma
Çalışmada elde ettiğimiz veri normal popülasyonu temsil etmeyip, KBB polikliniğine yapılan hasta girişlerinden elde edilmiştir. Bu hasta girişlerinin %12'sinde AR tanısının olduğu tespit edilmiştir.Başvuru ayları incelendiğinde hem perennial ve hem de mevsimsel AR tanı kodlu girişlerde yaz aylarında belirgin düşüş olduğu izlenmiştir. Bu düşüşün hastanemizde o aylarda görülen genel hasta başvurundaki düşüşü temsil ettiği düşünülmüştür. Ayrıca perennial ve mevsimsel AR başvuruları yıl içinde benzer dağılım göstermiştir. Bu bulgular, ICD-10 kodlarının gerçek AR tanısını yansıtmayabileceğini düşündürmektedir.
Neredeyse hiç bir sistemik yan etki göstermeyen TNS alerjik olmayan rinitlerde de yaygın olarak kullanılmaktadır[6]. Rinosinüzitler ve Nazal Polipler Üzerine Avrupa Durum Raporu 2012 (EPOS 2012) hem orta hem de ağır şiddetteki akut rinosinüzitlerin tedavisinde TNS kullanımını önermektedir[7]. Polipli kronik rinosinüzitlerin tedavisinde de TNS'in etkinliği gösterilmiştir[8]. Her ne kadar TNS'in polipsiz kronik rinosinüzit tedavisindeki etkinliği üzerindeki verilerin yetersiz olduğu söyleniyor olsa da fayda sağladığını gösteren çalışmalar mevcuttur[9-11]. Çocukluk yaş grubunda ise TNS, AR yanında adenoid hipertrofisi ve efüzyonlu otit tedavisinde kullanılabilmektedir[2,12]. Çalışmamıza ait veriler incelendiğinde reçetelerin %78.3'ünde TNS mevcuttu. Reçetelerin daha çok ek tanı içeren hastalarda yazılmış olduğu görülmüştür. Sadece tek başına alerjik rinit tanısı olanlarda daha az reçete yazılmış olması aslında reçetelerin alerjik rinit tanısı dışında yazılmış olabileceğinin göstergesi varsayılabilir. Ancak tek başına AR tanısı içeren hasta girişlerinin %60.8'inde (n=1479) reçete verilmemiş olması da ilginç bir bulgudur. Bunların takip edilmekte olan hastalara ait hasta girişleri olduğu düşünülmüştür. Diğer bir olasılık da bu hastaların başka merkezlerden zaten reçete almış olmaları olabilir.
Alerjik rinit, rinosinüzit ve astım sık birliktelik gösteren hastalıklardır[13]. Akut rinosinüzitli hastaların %25'inde skin-prick testi pozitif iken bu oran kronik rinosinüzitte %50-84 arasındadır[7]. Bunun yanında rinosinüzitte alerjinin rolünü tartışmalı kılan çalışmalar da mevcuttur. Iwens ve Clement alerjik hastalarda sinüzit olma oranının çocuklarda ve erişkinlerde normal popülasyonla benzer olduğunu göstermiştir[14]. Başka bir çalışmada kronik rinosinüzitli çocuklarda skin-prick testi pozitifliği araştırılmış ve aynı yaştaki normal popülasyondan farklı bulunmamıştır[15]. Kronik bir hastalık olan AR'in kronik rinosinüzit ile birlikteliği daha fazla beklenir. Oysa çalışmamızda kronik rinosinüzit tanısı sadece 161 (%1.6) hasta kaydında rastlanmıştır. Bunun yanında 3006 (%30.6) akut rinosinüzite rastlanmış olması sadece AR ve akut rinosinüzitin komorbid hastalıklar olmasıyla açıklanamaz. Akut rinosinüzite ait ICD-10 kodunun J01 gibi kolay hatırlanabilecek bir kod olmasının da bu tanının sık kullanılmış olmasında etkisi olabilir.
Efüzyonlu otitis media (n=950) ve adenoid hipertrofisi (n=740) olan hastalara ait reçetelerin sırasıyla %92.3 ve %95.5'inde TNS kullanılmıştır. TNS, özellikle bu hastalarda altta yatan AR'den bağımsız olarak adenoid hipertrofisi için verilmiş olabilir.
Alerjik rinit hastalarında %10-40 arasında değişen oranlarda astım hastalığına da rastlandığı bildirilmiştir[1]. Çalışmamızda 9833 hasta girişinin sadece %1'inde astım tanısın da olduğu görülmüştür. Elde ettiğimiz verilerde AR ve astım birlikteliğinin literatürde rastlanan orandan çok daha az bulunması, bu kayıtların sadece KBB polikliniğine başvuran hastalardan elde edilmiş olmasından kaynaklanabilir. Bunun yanında KBB polikliniğine başvuran AR hastalarında astım hastalığının yeterince sorgulanmıyor olması da olası etkenler arasındadır.
Skin-prick testi KBB bölümü tarafından uygulandığında sosyal güvenlik kurumları tarafından karşılanmamaktadır. Testin başka bölümlerde yapılması hasta takibini zorlaştırmakta ve genellikle bölümümüzde alerjik rinit tanısı ağırlıklı olarak muayene ve öykü ile konulmaktadır. Bu yüzden hasta kayıtlarında skin-prick test sonucuna rastlanmamıştır. Bu durum çalışmamızda önemli bir eksiklik yaratmıştır.
ICD-10 tanı kodları sağlık alanındaki verilerin toplanmasında ve kullanılmasında dünya çapında bir standart oluşturması açısından çok faydalıdır. ICD-10 tanı kodları sağlık politikalarına yön verecek istatistik verilere ve bilimsel çalışmalara kaynak oluşturabilirler. Bunun için tanı kodlarının doğru kullanımı ayrı önem taşımaktadır. ICD-10 tanı kodlarının yanlış kullanımında sosyal güvenlik ve sağlık politikalarının da rolü olabilir. Ancak ICD-10 tanı kodları veri olarak kullanılırken her zaman düşünülen tanıya işaret etmeyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Çıkar Çatışması: Yazarlara ait herhangi bir çıkar çatışması yoktur.
Finansal Destek: Bu çalışma için herhangi bir finansal destek alınmamıştır.
Kaynaklar
1) Bousquet J, Khaltaev N, Cruz A, Denburg J, Fokkens W, Togias A, et al. Allergic rhinitis and its impact on asthma (ARIA) 2008*. Allergy. 2008;63(s86):8-160. [ Özet ]
2) Rezende RM, Silveira F, Barbosa AP, Menezes UP, Ferriani VP, Rezende PH, Anselmo-Lima WT, Valera FC. Objective reduction in adenoid tissue after mometasone furoate treatment. Int J Pediatr Otorhinolaryngol. 2012;76:829-31. [ Özet ]
3) Available from: http://212.174.130.226/Default.aspx?sayfa=kub_kt. (Erişim tarihi 13.07.2014)
4) Available from: http://www.who.int/classifications/icd/factsheet/en/. (Erişim tarihi 07.07.2014)
5) Soumerai SB. Benefits and risks of increasing restrictions on access to costly drugs in Medicaid. Health Affairs. 2004;23:135-46. [ Özet ]
6) Greiner AN, Meltzer EO. Pharmacologic rationale for treating allergic and nonallergic rhinitis. J Allergy Clin Immunol.. 2006;118:985-96. [ Özet ]
7) Fokkens WJ, Lund VJ, Mullol J, Bachert C, Alobid I, Baroody F, et al. European Position Paper on Rhinosinusitis and Nasal Polyps 2012. Rhinol Suppl. 2012 (23):3 p preceding table of contents, 1-298. [ Özet ]
8) Joe SA, Thambi R, Huang J. A systematic review of the use of intranasal steroids in the treatment of chronic rhinosinusitis. Otolaryngol Head Neck Surg. 2008;139:340-7. [ Özet ]
9) Cope D, Bova R. Steroids in otolaryngology. Laryngoscope. 2008;118:1556-60. [ Özet ]
10) Snidvongs K, Kalish L, Sacks R, Craig JC, Harvey RJ. Topical steroid for chronic rhinosinusitis without polyps. Cochrane Database Syst Rev. 2011;8. [ Özet ]
11) Joe SA, Thambi R, Huang J. A systematic review of the use of intranasal steroids in the treatment of chronic rhinosinusitis. Otolaryngol Head Neck Surg. 2008;139:340-7. [ Özet ]
12) Cengel S, Akyol M. The role of topical nasal steroids in the treatment of children with otitis media with effusion and/or adenoid hypertrophy. Int J Pediatr Otorhinolaryngol. 2006;70:639-45. [ Özet ]
13) Meltzer EO, Szwarcberg J, Pill MW. Allergic rhinitis, asthma, and rhinosinusitis: diseases of the integrated airway. J Manag Care Pharm. 2003;10:310-7. [ Özet ]
14) Iwens P, Clement PA. Sinusitis in allergic patients. Rhinology. 1994;32:65-7. [ Özet ]
15) Leo G, Piacentini E, Incorvaia C, Consonni D, Frati F. Chronic sinusitis and atopy: a cross-sectional study. Eur Ann Allergy Clin Immunol. 2006;38:361-3. [ Özet ]