KLİNİĞİMİZDE 19 YILLIK PERİOD DA TAKİPLERİ YAPILAN BOYUN KİTLELİ OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK VERİLERİNİN RETROSPEKTİF ANALİZİ
2Cumhuriyet Üniversitesi, Patoloji, Sivas, Türkiye
Özet
Amaç: Boyun kitleleri nedeni ile takip ve tedavileri yapılmış olan 481 olgunun demografik ve klinik verileri ile histopatolojik tanı dağılımlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Boyun kitlesi olan, tanı ve tedavi amacıyla cerrahi uygulanan 481 hastanın (229 kadın, 252 erkek; ort. yaş 38.3±18) yaş cinsiyet, klinik ve histopatolojik bulguları not edilerek retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Boyun kitleli 481 hastanın 230'u (%47,8) enflamatuar, 203'ü (%42,2) neoplastik, 48'i (%9,9) konjenital orjinli idi. Yaş ortalamaları konjenital kitlelerde 23.5±14.9, enflamatuar kitlelerde 37.4±15.3, benign kitle tanısı konanlarda 36.8 ±17 ve malign kitle tanısı konan olguların ise yaş ortalaması 50.4±19.6 yıl idi. Enflamatuar kitleler içinde tüberküloz lenfadenit [101 (%43,9) olgu] ve konjenital kitleler içinde ise tiroglossal duktus kisti [16 (%33,3) olgu] en sık görülen patoloji olarak saptandı. Neoplastik kitlelerin 105'nin (%51,7) malign, 98'inin (%49,3) benign karekterli olduğu, malign kitleler içinde lenfoma [53 (%51,4) olgu] ve benign kitleler içinde ise pleomorfik adenom [55 (%56,1)olgu] en sık tespit edilen patoloji idi.
Sonuç: Sivas ve çevresi gibi sosyo-ekonomik düzeyi düşük bölgelerde tüberkülozun halen boyun kitleli hastalarda en sık karşılaşılan etyolojik neden olduğu görülmektedir. Ayrıca yaşda boyun kitlelerinin ayırıcı tanısında önemli bir faktör olarak gözükmektedir. İleri yaşlardaki hastalarda ise neoplastik boyun kitleleri en önemli hastalık gurubunu oluşturmaktadır.
Giriş
Boyun kitlesi; kafa tabanından klaviküla düzeyine kadar olan bölgede ki herhangi bir anormal büyüme, asimetrik şişlik veya gelişim olarak tanımlanabilir[1]. Boyunda kitle oluşturan lezyonlar genel olarak enflamatuar, konjenital ve neoplastik olarak sınıflandırılır. Tüm vücudumuzda mevcut bulunan lenfatik sistemin yaklaşık 1/3'i boyunda yer aldığından enflamatuar ve neoplastik hastalıkların boyuna metastazları oldukça sık görülmektedir[2,3].Boyunda şişlik yapan lezyonların etyolojisinde pek çok faktör rol oynadığından bu bölgedeki patolojilerin ayırıcı tanısı oldukça zordur. Bu nedenle klinisyenler için ayrıntılı bir öykü ve fizik muayene doğru tanı için vazgeçilmez unsurlardır. Gelişmiş görüntüleme yöntemleri kullanılmasına kaşın bazen kesin tanı ancak ameliyat sırasında ya da çıkarılan parçanın histopatolojik olarak incelenmesi sonucunda konulabilmektedir[4].
Bu çalışmada 19 yıllık süreç içerisinde kliniğimizde tanı ve tedavileri yapılmış boyun kitleli hastaların histopatolojik tanısal dağılımını saptamanın yanı sıra semptom ve klinik muayene bulguları ile demografik verilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem ve Gereçler
Bu çalışma 1990–2009 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB kliniğine boyunda kitle şikâyeti ile müracaat eden ve eksizyonel veya insizyonel biyopsi yapılarak histopatolojik tanısı konmuş olan 481 olgu üzerinde yapıldı.Arşivdeki dosyalarından anamnez, fizik ve KBB muayene sonuçları, laboratuar bulguları, uygulanan tedavi, histopatolojik tanı ve takip süresi gibi verileri toplandı; bu verilerin tümüne ulaşılamayan hastalar çalışma dışı bırakıldı.
Çalışmaya dahil edilen 481 olgunun tümüne tanısal amaçlı ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans (MRI) görüntüleme yöntemlerinden biri ya da daha fazlası uygulanmıştı. Muayene ve tanısal işlemleri (Radyolojik görüntülemeve/veya ince iğne aspirasyon biopsisi [İİAB]) takiben çalışmaya katılan olguların tümüne lokal veya genel anestezi altında tanı ve tedavi amaçlı eksizyonal yada insizyonel biyopsi uygulanmıştır. Klinik ya da İİAB sonucunda enfeksiyöz kökenli olduğu düşünülen olgulara 10 günlük intavenöz antibiyoterapi uygulamasını takiben, kliniğinde gerileme olmayan olgulara eksizyonel biyopsi yapılmıştır. Eksizyonal yada insizyonel biyopsi uygulanan olguların tümünün elde edilen doku örnekleri patoloji anabilim dalında baş boyun bölgesinin patolojisi ile ilgilenen patologlar tarafından değerlendirilmiştir.
Çalışmamızın istatiksel analizi SPSS 14.0 paket programı ile yapılmıştır.
Bulgular
Çalışmaya dahil edilen 481 olgunun 252'si (%52,4) erkek, 229'u (%47,6) kadındıve yaş ortalaması 38,3±18 yıl idi. Yaş ortalamaları enflamatuar kitlelerde 37,4±15,3, konjenital kitlelerde 23,5±14.9, benign kitle tanısı konanlarda 36,8 ±17 ve malign kitle tanısı konan olguların ise yaş ortalaması 50,4±19,6 yıl idi. Tüm olguların histopatolojik tanılarına göre dağılımına bakıldığında boyunda ki kitlelerin 230'nun (%47,8) enflamatuar, 48'inin (%9,9) konjenital orjinli ve 203'nün de (%42,2) neoplastik olduğu tespit edildi. (Tablo 1). Enflamatuar kitleler içinde tüberküloz lenfadenit [101 (%43,9) olgu] ve konjenital kitleler içinde ise tiroglossal duktus kisti [16 (%33,3) olgu] en sık görülen patoloji olarak saptandı. Neoplastik kitlelerin 105'nin (%51,7) malign, 98'inin (%49,3) benign karekterli olduğu, malign kitleler içinde lenfoma [53 (%51,4) olgu] ve benign kitleler içinde ise pleomorfik adenom [55 (%56,1)olgu] en sık tespit edilen patoloji idi. (Tablo 2)Tablo 1: Boyunda kitle saptanan 481 hastanın tanısal dağılımı
Tablo 2: Enflamatuar, malign neoplastik ve konjenital orijinli boyun kitlelerinin dağılımı
Tartışma
Boyun kitlelerinin etyolojisinde pek çok faktör rol oynamakta olup ayırıcı tanısında enflamatuar, neoplastik, doğumsal ve travmatik nedenler öncelikle göz önünde bulundurulmalıdır. Boyun kitlelerinin kesin tanısında klinik öykü, fizik muayene ve radyolojik değerlendirme yol gösterici olmakla birlikte çoğu zaman bu hastalarda kesin tanı ancak cerrahi olarak elde edilen doku örneklerinin histopatolojik incelemesi ile mümkün olabilmektedir[5].Boyun kitleli olgularda ilk sorgulanması gereken demografik özellik, yaştır[6]. Çünkü bu olguların etyolojisinde rol oynayan faktörler yaşla birlikte değişim göstermektedir. İleri yaşlarda neoplazmları, çocuk ve genç erişkin hastalarda ise enflamatuar ve konjenital kitleleri etyolojide öncelikle düşünmek gerekmektedir[7].
Ayırıcı tanıda kitlenin büyüklüğü, büyüme hızı, hareket kabiliyeti, ağrı, üzerinde ısı artışı ve duyarlılık gibi kriterler de değerlendirilmelidir. Genel olarak günlük pratikte bir boyun kitlesi bir haftadır varsa enfeksiyöz, bir aydır varsa neoplastik ve bir yıldır varsa doğumsal olduğu kabul edilir; bu görüşü çok genel bir değerlendirme olmakla birlikte klinisyene ayırıcı tanı konusunda yardımcı olabilecek bir yaklaşımdır[8]. Klinik bulgular ve beklenti ön planda olmak koşulu ile radyolojik algoritma belirlenmelidir.[9] Kitlenin nedeni olarak enfeksiyon düşünüldüğünde tanıya giden yolda muhtemel mikrooranizmalara özgü mikrobiyolojik, serolojik vb. incelemelerin yapilması hastalığa neden olan mikroorganizmaların tanımlanması ve gerekiyor ise antimikrobiyal ajanlara duyarlılıklarının saptanmasını sağlar.[10] Kesin tanı için İnce İğne Aspirasyon Sitolojisi (İİAS), insizyonel ve eksizyonel biyopsiler yaygın olarak kullanılırlar.[11]
Eflamatuar lezyonlar gelişmekte olan ülkelerde boyun kitlelerinin en sık sebebini oluşturmasına karşın, gelişmiş ülkelerde doğumsal ve neoplastik kitleler ön plana çıkmaktadır.[6,12] Yurdumuzda yapılan pek çok çalışma gibi bizim çalışmamızda da boyun kitlelerinde ilk sırayı %47,8 ile enflamtuar lezyonlar almaktadır (Tablo 3).
Tablo 3: Literatürde boyun kitlelerinin analizi
Boyun kitlelerin önemli bir kısmını Tüberküloz (Tbc) lenfadenit oluşturmaktadır ve son yıllarda artışı dikkati çekmektedir. Cıncık ve ark[17] %13.9, M. Yılıdırım ve ark[18] olgularının %18'de, Tutkun ve ark.[19] %16.4, Göçmen ve ark.[20] vakalarının %12.5'inde Tbc lenfadenit saptamışlardır. Çalışmamızda olgularımızın 101' inde (%21) patolojik inceleme sonucu tbc lenfadenit saptanmıştır. Tbc insidansının Sivas, çevre il ve ilçelerinin yüksek olmasının sebebinin sosyo-ekonomik yönden geri kalmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz.
Yaşlılarda neoplastik boyun kitleleri en önemli hastalık gurubunu oluşturmaktır[18]. Çalışmamızda da neoplastik boyun kitleleri yaş ortalaması 43,2±19,4 idi. Boyun kitlelerininde %42,2'sini oluşturduğu saptanmıştır. Lenfomalar baş boyun bölgesindeki sık malign lenfadenopati nedenlerindendir.[21] Malign neoplastik vakaların %51,4 ile en büyük gurubu lenfomalar oluşturmaktadır. Benign neoplastik olanların ise % 56,1 pleomorfik adenom oluşturur.
Çocuklardaki en yaygın non enflamatuar kitle nedeni konjenital kitlelerdir. Konjenital kitleler arasında tiroglossal duktus kisti ve brankiyal kist sıklıkla görülmektedir[22]. Tutkun[19], Erpek[23] ve ark en çok brankiyal kiste rastlarken, Sütbeyaz[14], Sennaroğlu[24] ve Cıncık[17] tiroglossal kiste rastlamışlardır. Bizim çalışmamızda da %23,9 ile konjenital boyun kitleleri oluşturmaktadır. Konjenital kitleler içinde tiroglossal duktus kisti (%33,3) ve brakial kist (27,0) en sık lezyon olarak saptanmıştır.
Boyun kitleleri sistematik yaklaşımı gerekli kılan patolojilerdir. Anamnez ve fizik muayene sonrası en çok ultrasonografı ve ince iğne aspirasyonundan yararlanılmıştır. Seçilmiş olgularda bilgisayarlı tomografı ve manyetik rezonans yararlı olacaktır. Tüberküloz lenfadenit, baş ve boyun kitlelerinin önemli bir sebebini oluşturduğundan, son zamanlarda artan insidansı da göz önünde bulundurularak boyun kitlesi olan her hastada ilk planda akla gelmeli ve buna yönelik inceleme yapılmalıdır.
Kaynaklar
1) Vowles RH, Ghiacy S, Jefferis AF. A clinic for the rapid processing of patients with neck masses. J Laryngol Otol. 1998 ;112:1061-1064. [ Özet ]
2) Kaleli EÇ, Çetiner A. Primeri belirsiz boyun metastazları. Ömür M. Larenks kanseri ve Boyun İstanbul, Haseki Hastanesi Vakfı, 137-148, 1992.
3) Daves G, Duckert LG.: Embriology and anatomy of the head, neck, face, palate, nose and paranasal sinuses. In: Paparella MM. (eds), Otolaryngology.; Philadelphia, WB Saunders Co., 59-107, 1991
4) Burton DM, Pransky SM. Practical aspects of managing non-malignant lumps of the neck. J Otolaryngol 1992;21:398-403. [ Özet ]
5) Bhattacharyya N. Predictive factors for neoplasia and malignancy in a neck mass. Arch Otolaryngol Head Neck Surg. 1999 ;125:303-307. [ Özet ]
6) McGuirt WF. Differential diagnosis of neck masses. In: Cummings CW, Flint PW, Harker LA, Haughey BH, Richardson MA, Robbins KT, et al, editors. Cummingsotolaryngology; head and neck surgery. Vol. 3, 4th ed. Philadelphia: Elsevier Mosby;p. 2540-2553. 2004.
7) Şapçı T, Bozkurt Z, Akbulut U.G. Boyun Kitlelerinin Analizi. K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 1999; 7: 143-146.
8) Gleeson M, Herbert A, Richards A. Management of lateral neck masses in adults BMJ 2000; 320: 1521-1524. [ Özet ]
9) Koçer N. Radyolojik Bir Bulgu Olarak Boyun Kitlesi: Boyun Kitlesi Olan Bir Hastanın Radyolojik Incelemesinde Dikkat Edilecek Noktalar: Hangi Görüntüleme, Ne Zaman, Nasıl Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2006; 2:10-13
10) Söyletir G, Eskitürk A. İnfeksiyon hastalıklarında tanı. Topçu Aw, Söyletir G, Doğanay M, editörler. İnfeksiyon hastalıkları. 1.Basım. İstanbul. Nobel Tıp Kitabevleri;s.61-86. 1996
11) Saraydaroğlu Ö. Boyun Kitlelerinde Patolojik/sitolojik Tanı Yöntemleri: Hangi Inceleme, Ne Zaman, Nasıl? Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2006; 2:20-22
12) Yalçın Ş. Boyun Kitleleri .Çelik O. Ed.. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi: 1.baskı, İstanbul, Turgut Yayıncılık. 860-889, 2002.
13) Erdem M, Cemiloğlu R, Şahin İ. 218 boyunda kitle vakasının değerlendirilmesi. Türk Otolarengoloji Arşivi. 1989; 27: 243-245.
14) Sütbeyaz Y, Özbay S, Selimoğlu E, Öztürk A, Şirin S. Boyunda kitlesi olan 475 olgunun değerlendirilmesi. KBB ihtisas Dergisi. 1994; 2: 162-165.
15) Koç C, Akyol MU, Özdem C. Boyun kitleleri. Ankara Tıp. Mecmuası, 1995;48:243-252
16) Esmer N, Yılmaz O, Saatçi M, Berçin S, Aydın Ö, Boyun kitlelerinde tanı sorunları. K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi. 1995; 3: 42-45.
17) Cıncık H, Sağlam Ö, Poyrazoğlu E, Güngör A, Candan H. Boyun kitlelerine yaklaşımımız. KBB Postası 2003;13:112
18) Yıldırım M, Oktay MF, Topçu İ, Meriç F. Boyun kitleleri: 420 olgunun Retrospektif analizi. Dicle Tıp Dergisi 2006; 33: 210-214.
19) Tutkun A, Batman Ç, Koç A, Özagar A, Üneri C, Şehitoğlu MA. Kliniğimizde boyun kitleleri. Türk ORL Arşivi 1996; 34:65-66
20) Göçmen H, Gürel T, Özeri C Samim E, Eryılmaz A. Baş boyun kitlelerinde ince iğne aspirasyon biyopsisinin tanısal değeri. Türk Otolaringoloji Arşivi 1992; 30: 249-254
21) Kasapoğlu F. Neoplastik boyun kitleleri. Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2006; 2:32-39
22) Görür K, Talas DU, Özcan C. An unual presentation of neck dermoid cyst. Eur Arch Otorhinolaryngol. 2005; 262: 353-355. [ Özet ]
23) Erpek G, Üstün H. Boyunda kitle oluşturan lezyonlar. Türk ORL Arşivi 1991; 29:135-136
24) Sennaroğlu L, Ünal ÖF, Gürsel B. Boyun kitleleri. Türk Otolaringoloji Arşivi 1995;33:250-253