ÇOCUKLARDA TIKAYICI UYKU APNESİ SENDROMU ve HABİTÜEL HORLAMANIN AYRIMINDA KLİNİK SEMPTOMLARIN TANISAL DEĞERİ
1Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, KBB Anabilim Dalı, Zonguldak, Türkiye2Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Pediatri Anabilim Dalı, Zonguldak, Türkiye
3Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Zonguldak, Türkiye Giriş ve Amaç:
Çocukluk çağı tıkayıcı uyku apnesi sendromu (TUAS), uyku sırasında tekrarlayan üst hava yolunun kısmi veya tam olarak tıkanması episodları ile karakterize olan ve çocukların % 2 sinde görülen ciddi bir sağlık sorunudur. Habitüel horlama (HH), çocuklarda % 7-9 gibi yüksek oranda görülen bir semptomdur. Bu çocuklarda hipoksemi ve hiperkapni bulunmamakla birlikte, horlama ve beraberinde TUAS düşündüren semptomlar olması sebebiyle, bu iki durumun klinik ayrımı güçleşmektedir. Bu çalışmada, habitüel horlaması olan ve TUAS olan hastalar incelenip, semptomların, bu iki durumun ayrımındaki tanısal değerinin saptanması amaçlandı.
Metod:
Çalışmaya, her gece horlama şikayeti olan 74 çocuk dahil edildi. TUAS ile ilişkili olabilecek semptomlar yönüyle ayrıntılı anamnez alındı ve fizik muayeneleri yapıldı. Polisomnografi sonuçlarına göre TUAS ve HH lı sağlıklı çocuklar olarak sınıflandırıldı. Uykunun her saati başına oluşan apne ve hipopne sayısı 2 ve daha yukarı olan çocuklar TUAS olarak sınıflandırıldı. TUAS ve HH sı olan gruplarda semptomların görülme sıklığı ki-kare testiyle karşılaştırıldı. İki grup arasında görülme sıklığı bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunan semptomların, sensitivite ve spesifite değerleri hesaplandı. Her bir semptomun AHI ile olan korelasyonu Pearson Korelasyon testi ile hesaplandı.
Bulgular:
Sorgulanan semptomlar arasından, ağzı açık uyuma, huzursuz uyuma ve ağız solunumu semptomlarının görülme sıklığında iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (x2<0.05). Ağzı açık uyuma, ağız solunumu ve huzursuz uyuma semptomlarının üçünün bir arada bulunması halinde spesifite değer % 89.5 olarak bulundu.
Sonuç:
Ağzı açık uyuma, huzursuz uyuma ve gün boyu ağız solunumu semptomlarının üçü bir arada bulunan ve beraberinde adenoid ve/veya tonsil hipertrofisi bulunan hastaların TUAS açısından yüksek risk altında olduğu ve PSG yapma imkanı olmayan merkezlerde bu hastaların adenotonsillektomiyle tedavisine öncelik verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.