KBB-Forum 2019 , Cilt 18 , Sayı 1

EĞRİ BURUN DEFORMİTESİ OLAN HASTALARDA MAKSİLLER ASİMETRİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Denizhan DİZDAR
1İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi, KBB, İstanbul, Türkiye

Özet

Giriş: Rinoplasti, en sık gerçekleştirilen yüz estetik ameliyatlarından biri haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı burnunda aks eğriliği olan hastaların, sağ ve sol maksiller kemikleri arasında asimetri olup olmadığının araştırılması ve varsa asimetrinin burunun eğriliği ile ilişkisinin ortaya konulmasıdır.

Yöntem Ve Gereçler: Ocak 2015 ve Haziran 2018 tarihleri arasında kliniğimizde rinoplasti operasyonu geçirmiş hastaların dosyaları geriye dönük tarandı. Toplam 212 hasta çalışmaya dahil edildi. Eğri burun değerlendirmeleri karşıdan çekilmiş frontal yüz fotoğraflar üzerinden, maksiller kemik asimetri değerlendirmeleri bazal yüz fotoğrafları üzerinden yapıldı. Bazal fotoğraflar üzerinde sağ ve sol nazal alaların yüze bağlandıkları noktalardan yere paralel çizilen çizgiler arası seviye farkı tespit edilerek bazal maksiller asimetri belirlendi. Hastalar maksiller asimetrisi olanlar ve olmayanlar olarak gruplandı. Maksiller asimetrisi olan grupta hipoplazik olan taraf sağ ve sol olarak belirlendi.

Bulgular: 212 hasta fotoğrafı üzerinden analiz yapıldı. Bazal bakışta maksiller asimetrisi olan hasta sayısı 83 (%39,1) olarak hesaplandı. Maksiller asimetri oranı eğri burun grubunda % 58 (n=63) eğri burun olmayan grupta %19.6(n=20) oranında istatiksel anlamlı derecede yüksek bulundu (P = .04). Maksiller asimetrisi olan eğri burunlu hasta grubunda (n=63) 40 hastada (%63,4) eğrilik ile maksiller hipoplazinin aynı tarafta olduğu görüldü.

Tartışma Ve Sonuç: Nazal piramidde deviasyonu olan hasta grubunda maksiller asimetri oranlarını deviasyonu olmayan hasta grubuna oranla daha yüksek bulmakla birlikte deviasyon tarafı ile maksillanın hipoplazik olan tarafı arasında da yüksek oranda birliktelik bulduk %(63,4). Sonuçlarımız hasta beklentilerini gerçekleştirebilmek ve hastalara olası sonuçları anlatabilmek için bazal maksiller değerlendirmenin de önemli olduğunu göstermektedir.

Giriş

Simetri, estetik anlayışını etkileyen ve güzellik standartlarını belirleyen temel unsurlardan biridir. Mimari ve sanatta, genellikle bir düzen, orantı ve zarafet duygusu uyandırır. Yüz özelliklerinin oranı, uyumu ve simetrisi, güzellik algısının belirleyicileri olarak kabul edilmektedir[1-4]. Simetri, bir tarafın diğerine benzediği gerçeğini ifade eder. Burun yüzün merkezinde yer aldığından, burnun şekli genellikle yüzdeki genel estetiğin önemli bir belirleyici unsuru olarak kabul edilir. Bu nedenle rinoplasti, en sık gerçekleştirilen yüz estetik ameliyatlarından biri haline gelmiştir. Yüz simetrisi de yüzün çekiciliğini belirlemede önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir. Günlük rinoplasti pratiğimizde, hastaların çoğu zaman yüzlerindeki asimetrinin farkında olmadığını fakat burunlarındaki eğriliği kolaylıkla fark edebildiklerini görmekteyiz. Eğri burun, rinoplasti pratiğinde çözülmesi en zor problemlerden biri olarak karşımıza cıkmaktadır. Rinoplasti sonrası cerrahın tüm çabalarına rağmen eğri burun şikayeti devam edebilmektedir. Literatürde eğri burun ve yüz asimetrisi ilişkisini araştıran çok fazla çalışma bulunmamaktadır. Burun estetiği için başvuran hastalar arasında, ölçümlere dayanan objektif incelemeler sonucu %97"e varan oranlarda fasiyal asimetri tespit edilmiştir[5]. Rinoplasti sonrası eğri burun şikayeti devam eden hastaların, yüksek oranda ve yüksek şiddette yüz asimetrisine sahip oldukları görülmüştür. Simetrinin güzellik algısı üzerindeki görsel etkisini inceleyen bir başka çalışmada, eğri burunu olan hastaların yüzlerinin eğri burunu olmayan hastalara göre daha çok asimetrik olarak değerlendirildiği görülmüştür[6]. Yüz asimetrisi değerlendirmesinde karşıdan bakışta göz kaş seviyeleri ve şekileri ve nazal sulkustan yüz dış yanına olan uzaklıklar değerlendirildiği gibi alttan bakışta sağ ve sol maksiller kemik arasındaki yükseklik farkları da değerlendirilmelidir çünkü sağ ve sol maksiller kemik birleşerek burnun tabanın oluşturur. Her iki maksiller kemik arasındaki gelişim farklılıkları ve buna bağlı oluşan asimetriler burnun gelişimini etkileyerek eğri burun deformitesinin oluşmasına sebep olabilir. Bu çalışmanın amacı burnunda aks eğriliği olan hastaların, sağ ve sol maksiller kemikleri arasında asimetri olup olmadığının araştırılması ve varsa asimetrinin burnun eğriliği ile ilişkisinin ortaya konulmasıdır.

Yöntem ve Gereçler

Bu çalışma için İstinye Üniversitesi Etik Kurulu"ndan 30.11.2018 Tarihli ve 40 Numaralı etik kurul onayı alındı. Ocak 2015 ve Haziran 2018 tarihleri arasında Bahçelievler MedicalPark Hastanesi KBB kliniğinde rinoplasti operasyonu geçirmiş hastaların dosyaları geriye dönük tarandı. Operasyon öncesi çekilmiş tam yüz fotoğrafları olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Nazal cerrahi geçirmiş olan, nazal travma öyküsü olan, maksiller bölgeye dolgu öyküsü olan ve fotoğraf çekimi öncesi son 6 ay içerisinde botox veya dolgu uygulaması geçirmiş olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Toplam 303 hastanın dosyasına ulaşıldı analizlere toplam 212 hasta dahil edildi. Eğri burun değerlendirmeleri karşıdan çekilmiş frontal yüz fotoğraflar üzerinden, maksiller kemik asimetri değerlendirmeleri bazal yüz fotoğrafları üzerinden yapıldı. Tüm fotoğraflar, aynı koşullarda bu konuda deneyimli bir fotoğrafçı tarafından çekildi. Kafa pozisyonu, bir hastanın kafasının ne zaman eğildiğini veya döndüğünü göstermek için yerleşik bir orta çapraz çizgiye sahip bir kamera kullanılarak ayarlandı. Frontal fotoğraflar üzerinde burun eğriliğinin var olup olmadığı ve burnun sapma yönü belirlendi. Burun eğriliğinin sapma yönü sadece kemik piramitin eğrilik yönüne göre belirlendi. Bazal fotoğraflar üzerinde maksiller kemiğin geride olan tarafı belirlendi. Burnun sapma yönü yüzün orta hattından geçen nazion ile mentumu birleştiren çizgiye gore değerlendirildi (Şekil-1). Burun tip orta noktası bu çizginin sağında ya da solunda kalıyorsa eğri burun, çizgi ile kesişiyorsa düz burun olarak değerlendirildi. Hastaların burun eğriliklerinin eksenlerinin yönü sağ ve sol olarak belirlendi. Hastalar eğri burun deformitesi olanlar ve olmayanlar olarak iki gruba ayrıldı. Bazal fotoğraflar üzerinde sağ ve sol nazal alaların yüze bağlandıkları noktalardan yere paralel çizilen çizgiler arası seviye farkı tespit edilerek bazal maksiller asimetri belirlendi ve daha aşağıda olan taraf hipoplazik olarak değerlendirildi (Şekil -2). Hastalar maksiller asimetrisi olanlar ve olmayanlar olarak gruplandı. Maksiller asimetrisi olan grupta hipoplazik olan taraf sağ ve sol olarak belirlendi.

Şekil 1: Karşıdan görünümde yüz asimetrisi

Şekil 2: Bazal görünümde maksiller asimetri

İstatistiksel analiz
İstatistiksel analizler Windows için SPSS yazılımı ile geliştirilmiştir (versiyon 17.0; SPSS Inc). Gruplarda 2 ölçüm arasındaki farklılıklar Mann-WhitneyU testi kullanılarak değerlendirilmiş ve varyans testi analizi yapılmıştır. Her türdeki sapma sıklığını tahmin etmek için. Istatistiksel anlamlılık P <.05 olarak belirlenmiştir.

Bulgular

212 hasta fotoğrafı üzerinden analiz yapıldı. Hastaların yaş ortalaması 30,7(min:19-max:51) olarak hesaplandı. 85 erkek 127 kadın hasta mevcuttu. Eğri burun grubu 110 (%51,8) hastadan ve eğri burun olmayan hasta grubu 102 (%48,1) hastadan oluşuyordu. Eğri burun grubunda 65 hastada (%59) burun sağa, 45 hastada (%40,9) burun sola eğri olarak bulundu. Bazal bakışta maksiller asimetrisi olan hasta sayısı 83 (%39,1) olarak hesaplandı. Maksiller asimetrisi olan hasta grubunda 44 hastada (%53) sağ maksilla, 39 hastada (%46,9) sol maksilla hipoplazik olarak bulundu. Maksiller asimetri oranı eğri burun grubunda % 58 (n=63)eğri burun olmayan grupta %19.6(n=20) oranında istatiksel anlamlı derecede yüksek bulundu (P = .04).

Maksiller asimetrisi olan eğri burunlu hasta grubunda (n=63) 40 hastada (%63,4) eğrilik ile maksiller hipoplazinin aynı tarafta olduğu görüldü. (Tablo 1 ve 2)

Tablo 1: Maksiller asimetri ve Burun eğriliği ilişkisi

Tablo 2: Maksiller asimetri tarafı ile burun eğrilik tarafının ilişkisi

Tartışma

Nazal simetri yüz simetri algısını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Rinoplasti hastalarında ameliyat sonrası simetri algısının sağlanmasında burun simetrisinin yakalanması oldukça önemlidir. Hasta mutlaka operasyondan önce yüz asimetrisinin varlığı konusunda bilgilendirilmeli ameliyat sonrası sonuçları etkileyebileceği hastaya anlatılmalıdır. Chatrath ve arkadaşlarının rinoplasti isteği olan hastaların fotoğrafları üzerinden yaptıkları çalışmada subjektif fasiyal asimetri algısının orta hat asimetrisi ve lateral alar sınır asimetrisi ile anlamlı dercede ilişkili olduğu ortaya konmuştur[5]. Roxbury ve arkadaşlarının rinoplasti ameliyatının subjektif fasiyal asimetri algısına etkisini değerlendirdikleri çalışmada, rinoplastinin asimetriyi en aza indirmeye ve çekiciliği geliştirmeye yardımcı olduğu sonucuna varmışlardır[4]. Bu çalışmalar da göstermektedir ki yüz simetrisinde burnun önemi büyüktür. Eğri burun deformitesi spor veya trafik kazaları, doğuştan deformasyon gibi kazanılmış yaralanmalardan kaynaklanan travma nedeniyle de ortaya çıkabilir. Klinik pratikte, ihmal edilen nazal kırıklar sıklıkla yüzey depresyonu ve düzensizliklerle ilişkili eğri bir burunla sonuçlanabilir[7,8].

Eğri burun hastalarında ameliyat öncesi değerlendirmede eğri burun gelişimine neden olabilecek ve ameliyat sonrası burnun simetri algısını etkileyebilecek bazal maksiller asimetrinin de değerlendirilmesi önemlidir çünkü burun gelişimi, embriyolojik olarak frontonazal çıkıntı ile maksiller çıkıntı arasındaki füzyon ile tamamlandığından, yüzün 2 tarafı arasındaki kemik büyüme oranındaki farklılık, daha yavaş büyüyen tarafa doğru nazal sapma ile sonuçlanabilir. Bu durum maksiller hipoplazinin atravmatik eğri burun hastalarında eğriliğin nedenini açıklayabilecek gelişimsel bir defekt olduğunu düşündürmektedir. Eğri burun ve maksiller hipoplazi birlikteliğinin değerlendirlmesinde diğer bir amaç ise burun simetrisine destek olmak amacı ile maksiller hipoplaziyi kamufle etmek için çeşitli greft tekniklerine başvurmak gerekliliğinin doğabileceğini vurgulamaktır[9-11].

Çalışmamızda maksiller asimetri, eğri burun hastalarında eğri burun olmayan hastalara göre daha yüksek oranda (%58 & %19,6) tespit edilmiştir.

Hafezi ve ark. yaptıkları çalışmada eğri burun hastalarında % 74 oranında yüz asimetrisinin de var olduğunu belirtmişlerdir ve burun eğriliğinin dercesi arttıkça yüz asimetrisinin de derecesinin arttığını ifade etmişlerdir. Bizim sonuçlarımız da Hafezi ve ark.`ın; eğri burnun, yüzün büyüme merkezlerinin inhibisyonu ile her 2 yüz yarımının eşit gelişmemesi sonucu oluşabileceği tezleri ile uyumludur[1]. Yang ve arkadaşlarının fasiyal asimetriyi üst yüz orta yüz ve alt yüz bölümleri için ayrı ayrı değerlendirdikleri çalışmada da fasyal asimetri oranları deviye burunlu hasta grubunda (%55), kontrol grubuna gore (%32) daha yüksek bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda çeşitli antropometrik ölçümler yapılarak fasiyal asimetri değerlendirilmiştir[12-13]. Chatrath ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada fasiyal asimetrinin subjektif algısıyla en çok orta hatla lateral alar marjin arası ölçümler arası fark olması ilişkili çıkmıştır[5]. Yang ve arkadaşlarının çalışmasında ise yüzün üst orta ve alt bölümü için ayrı ölçümler yapılmış ve üç kısmın da fasiyal asimetri algısında önemli olduğunu söylemişlerdir[9].

Biz bu çalışmamızda fasiyal asimetrinin bir alt birimi olan bazal bakışta maksiller asimetri üzerine çalıştık. Maksiller asimetri olmayan eğri burunlar da mevcut, bu tarz burunlarda travma veya ailevi özellikler de belirleyici olabiliyor.

Nazal piramitte deviasyonu olan hasta grubunda maksiller asimetri oranlarımızı deviasyonu olmayan hasta grubuna oranla daha yüksek bulmakla birlikte deviasyon tarafı ile maksillanın hipoplazik olan tarafı arasında da yüksek oranda birliktelik bulduk %(63,4). Sonuçlarımız nazal deviasyonun yüz iskelet gelişimindeki defektlerden kaynaklanabildiğini gösterdiği gibi deviye burun ameliyatlarından önce daha iyi sonuçlar elde etmek, hasta beklentilerini gerçekleştirebilmek ve hastalara olası sonuçları anlatabilmek için bazal maksiller değerlendirmenin de önemli olduğunu göstermektedir.

Yazarın makale ile ilgili çıkar çakışması bulunmamaktadır. Çalışma için herhangi bir maddi destek alınmamıştır.

Kaynaklar

1) Hafezi F, Naghibzadeh B, Nouhi A, Yavari P.Asymmetric facial growth and deviated nose: a newconcept. Ann Plast Surg. 2010;64(1):47-51. [ Özet ]

2) Nouraei SA, PulidoMA, Saleh HA. Impact of rhinoplasty on objective measurement andpsychophysical appreciation of facial symmetry. Arch Facial Plast Surg. 2009;11(3):198-202. [ Özet ]

3) Mu?nker R. Facial profile correction and nasal appearance. Facial Plast Surg. 1995;11(3):138-158. [ Özet ]

4) Roxbury C, Ishii M, Godoy A, Papel I, Byrne PJ, Boahene KD, Ishii LE Impact of crooked nose rhinoplasty on observer perceptions of attractiveness. Laryngoscope. 2012;122(4):773-778. [ Özet ]

5) Chatrath P, De Cordova J, Nouraei SAR, Ahmed J,Saleh HA. Objective assessment of facialasymmetry in rhinoplasty patients. Arch Facial PlastSurg. 2007;9(3):184-187. [ Özet ]

6) Cho GS, Jang YJ. Deviated nose correction:different outcomes according to the deviation type.Laryngoscope. 2013;123(5):1136-1142. [ Özet ]

7) Rohrich RJ, Gunter JP, Deuber MA, Adams WP Jr. The deviated nose: optimizing results using a simplified classification and algorithmic approach. Plast Reconstr Surg 2002;110:1509?23. [ Özet ]

8) Guyuron B, Uzzo CD, Scull H. A practical classification of septonasal deviation and an effective guide to septal surgery. Plast Reconstr Surg 1999;104:2202?9. [ Özet ]

9) Jang YJ,Wang JH, Lee BJ. Classification of thedeviated nose and its treatment. Arch OtolaryngolHead Neck Surg. 2008;134(3):311-315. [ Özet ]

10) Godoy A, Ishii M, Byrne PJ, Boahene KD,Encarnacion CO, Ishii LE. The straight truth:measuring observer attention to the crooked nose.Laryngoscope. 2011;121(5):937-941. [ Özet ]

11) Yao F, LawsonW,Westreich RW. Effect of midfacial asymmetry on nasal axis deviation:indications for use of the subalar graft. Arch FacialPlast Surg. 2009;11(3):157-164. [ Özet ]

12) Trpkova B, Prasad NG, Lam EW, Raboud D,Glover KE, Major PW. Assessment of facial asymmetries from posteroanterior cephalograms:validity of reference lines. AmJ Orthod DentofacialOrthop. 2003;123(5):512-520. [ Özet ]

13) Farkas LG, Kolar JC, Munro IR. Geography of the nose: a morphometric study. Aesthetic Plast Surg.1986;10(4):191-223. [ Özet ]

14) Katsumata A, Fujishita M, Maeda M, Ariji Y,Ariji E, Langlais RP. 3D-CT evaluation of facial asymmetry. Oral Surg Oral Med Oral Pathol OralRadiol Endod. 2005;99(2):212-220. [ Özet ]