KBB-Forum 2003 , Cilt 2 , Sayı 3

BURUN AKINTISI OLMAYAN, HALİTOZİSLE SEYİRLİ BURUNDA YABANCI CİSİM OLGUSU

Dr. Sinan ATMACA1, Dr. Ayşegül ZENCİROĞLU2
1Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi, KBB, Ankara, Türkiye
2Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Neonatoloji, Ankara, Türkiye

Özet

Halitozis; gerek erişkin, gerekse çocuk yaş grubunda önemli bir sosyal ve tıbbi sorundur. Nedenleri arasında kötü ağız bakımı ve diş hastalıkları başta gelmektedir. Çocukluk yaş grubunda burunda yabancı cisim sıklıkla tek taraflı pürülan burun akıntısı ile belirti verir ve halitozise nadiren neden olmaktadır. Bu yazıda 5.5 aydır kötü ağız kokusu nedeniyle birçok farklı tedavi almasına rağmen fayda görmeyen ve halitozis etkeni olarak burunda yabancı cisim saptanan 4 yaşında bir çocuk hasta sunulmaktadır. Bu olguda bir naylon torba parçasının, nazal kavitede tam obstrüksiyon yaratarak burundan akıntı olmasını engellediği ve posteriora drene olan pürülan akıntının halitozise neden olduğu saptanmıştır. Çocuk yaş grubu halitozis vakalarında burunda yabancı cismin mutlaka akla getirilmesi gereğini vurgulamak üzere bu olgu sunulmuştur.

Giriş

Halitozis; gerek erişkin, gerekse çocuk yaş grubunda önemli bir sosyal ve tıbbi sorundur [1]. Her iki yaş grubunda da kötü ağız bakımı ve diş hastalıkları başta gelen halitozis nedenleridir [1-5]. Bunun yanında; alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları, kronik sinüzit, gastrointestinal sistem hastalıkları, sigara içimi, karaciğer yetmezliği, azotemi ve diyabetik ketoasidoz da halitozise neden olabilir [2,4,5]. Burunda yabancı cisim, çocuk yaş grubunda sıkça rastlanılan bir klinik tablo olmasına rağmen, halitozis etkeni olarak nadiren karşımıza çıkmaktadır [2,3]. Bu yazıda, 4 yaşında bir çocuk hastada kronik halitosize neden olan bir burunda yabancı cismi olgusu sunulmaktadır.

Olgu Sunumu

Dört yaşında erkek hasta Eylül 2002 tarihinde, yaklaşık 5.5 aydır süren kötü ağız kokusu yakınmasıyla hastanemize başvurdu. Öyküden, kendi yaşıtlarının dahi ağız kokusu nedeniyle çocukla oynamayı reddettiği öğrenildi. Ankara dışında yaşayan aile, bu yakınmayla çocuğu daha önce iki kez diş, üç kez de çocuk doktoruna götürmüştü. Diş muayenelerinde, dişlerde bu ağız kokusunu açıklayacak bir sorun olmadığı söylenirken, pediatrik değerlendirmelerde, iki kez sinüzit, bir kez de tonsillit tanısıyla ve ağız kokusu da her seferinde bu nedenlere bağlanarak tıbbi tedavi verildiği, ancak çocuğun kötü ağız kokusunun hiç düzelmediği anlaşılmaktaydı. Aileye pis kokulu burun akıntısı olup olmadığı soruldu ancak bu süre içerisinde olmadığı öğrenildi. Hastanın muayenesinde de, çocuğa yaklaşmaya başlayınca hemen hissedilen rahatsız edici ağız kokusu saptandı. Kulak-Burun-Boğaz muayenesinde; otoskopik muayene normal sınırlarda, orofarenkste yoğun, pürülan postnazal akıntı, anterior rinoskopide sağ nazal kavite doğaldı, sol nazal kavitede orta konka seviyesinde kurutlanma ile beraber gri-siyah refle veren yabancı cisim şüphesi uyandıran bir görünüm izlendi. Ancak çocuğun muayeneye koopere olmaması nedeniyle müdahale edilemedi ve genel anestezi altında muayeneye karar verildi. Preoperatif hazırlık ve açlık süresini takiben, genel anestezi altında yapılan muayenede sol nazal kavitede; etrafı kurutla kaplı, siyah renkli naylon torba parçası izlendi ve alligatör forseps yardımıyla çıkarıldı (Resim). Postoperatif dönemde, izotonik okyanus suyu spreyi önerildi. İki hafta sonra yapılan kontrol muayenesinde, ağız kokusu ve postnazal pürülan akıntı tamamen kaybolmuştu ve nazal mukoza doğal olarak izlendi.

Tartışma

Halitozis, genellikle ağız bakımı bozukluğuna ve diş hastalıklarına bağlı görülse de, diğer sistemik ve lokal hastalıklara nedeniyle de oluışabilir [1-5). Ağız kokusunun temel organik nedeni olarak uçucu sülfür komponentleri sorumlu tutulmaktadır (4,5). Bu yakınmayla gelen hastada öncelikli olarak nedeni bulmaya yönelik bir yaklaşım yapılması, daha sonra tedavinin planlanması önerilmektedir (1,2). Bu hastalarda öncelikle, ağız hijyeninin sağlanması ve saptanırsa diş hastalıklarının tedavisi çoğu olguda yararlı sonuç verir. İnatçı olgularda diğer nedenlere de yönelik araştırma yapılmalıdır (2,3).

Haumann ve Kneepkens, 4.5 ve 1.5 yaşında kötü ağız kokusu yakınması olan iki çocukta burunda yabancı cisim belirlemişler ve yabancı cisimler çıkarıldıktan sonra kokunun geçtiğini bildirmişlerdir (2). Kurul ve Kandoğan, 2 yıldır kötü ağız kokusu yakınması olan 4 yaşında bir çocukta, farenkste yumuşak doku içinde gömülü metal bir yüzük göstermişlerdir (3). Burunda yabancı cisim, çocuk yaş grubunda oldukça sık rastlanan bir klinik tablodur. Öyküde, hemen her zaman, tek taraflı pis kokulu burun akıntısı tipik olmasına karşın, bu olguda, hem öyküde hem de muayenede belirlenmemişti. Kötü ağız kokusu yakınmasıyla 5 kez doktora giden hasta üç kez verilen üst solunum yolu enfeksiyonuna yönelik tedavilerden fayda görmemişti. Burunda yerleşen yabancı cismin, oluşturduğu yabancı cisim reaksiyonuyla, sinüziti taklit ederek gerçek neden olarak kendini maskeleyebileceği de gözardı edilmemelidir. Ayrıca oluşan bu yabancı cisim reaksiyonu üzerine ikincil enfeksiyonların yerleşebilmesi tabloyu daha da karmaşık hale getirebilir. Bu olguda naylon parçasının, genelde görmeye alıştığımız yabancı cisimlere (boncuk, kağıt leblebi, çekirdek, vb.) göre daha büyük olması ve nazal kavitede kurutlanmayla beraber tam obstrüksiyon yapmasıyla tek taraflı pis kokulu burun akıntısını engellediği ve akıntının geriye doğru olmasını sağladığı düşünüldü. Saptanan akıntının pürülan nitelikte olması, muhtemel bir ikincil enfeksiyonu düşündürse de yabancı cismin uzaklaştırılmasından sonra, hastanın takibinde, pürülan akıntı ve ağız kokusunun tamamen kaybolması nedeniyle, bu akıntının daha çok yabancı cisim reaksiyonuna bağlı olduğunu düşündürdü.

Burunda yabancı cisim, çocukluk yaş grubu halitozis olgularının ayırıcı tanısında mutlaka düşünülmeli, ayrıca nadir bir kronik sinüzit nedeni olabileceği akılda tutulmalıdır.