KBB-Forum 2008 , Cilt 7, Sayı 3

MAKSİLLOFASİYAL KIRIĞI OLAN 121 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE LİTERATÜRLE KARŞILAŞTIRILMASI

Dr. Zühtü DEMİR1, Dr. Fatih ÖKTEM2, Dr. Hıfzı VELİDEDEOĞLU1, Dr. Selim ÇELEBİOĞLU1
1Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Plastik Cerrahi Kliniği, Ankara, Türkiye
2Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1.Plastik Cerrahi Kliniği, Ankara, Türkiye
Birçok çalışma, maksillofasiyal kırıkların nedenleri ve insidansının, ülkenin sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel faktörlerine göre değişiklikler gösterdiğini ortaya koymuştur.

Biz de 2004 ve 2005 yıllarında, kliniğimizde tedavi edilen maksillofasiyal kırıkların insidans ve sebeplerini inceledik. Vakaların yaşı, cinsiyeti, kırığın sebebi, kırığın anatomik bölgesi ve tedavi şekilleri gibi veriler toplanarak gözden geçirildi.

İki yıllık süre içerisinde kliniğimizde maksillofasiyal kırık nedeniyle 121 hasta tedavi edilmişti. Hastaların ortalama yaşı 30,5 olup, en küçüğü 4, en büyüğü ise 82 yaşındaydı. Erkek/kadın oranı 2,8/1 idi. Birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi, trafik kazaları serimizde de maksillofasiyal kırıkların sebepleri arasında ilk sıradaydı (%42). Diğer nedenler; darp (%27), düşme (%23), sert cisim çarpması (%7), ateşli silah yaralanması (%1) şeklindeydi (Tablo-1). Bizde de, diğer çalışmalarda olduğu gibi mandibula en sık kırık görülen kemikti (%43). Bunu zigoma kırıkları (%30) ve maksilla kırıkları (%27) takip ediyordu (Tablo-2). Hastalarımızın büyük bir bölümü (92 hasta, %76) açık redüksiyon ve rijit fiksasyon yöntemiyle tedavi edilmişlerdi. Geri kalan 29 hasta (%24) ise kapalı redüksiyon ve konservatif tedavi yöntemleri kullanılarak tedavi edildiler.

Elde ettiğimiz veriler, maksillofasiyal kırıkların sebep ve insidansının her ülkede farklı olduğu görüşünü destekler nitelikteydi. Birçok gelişmiş ülkenin tersine bizde hala trafik kazaları en sık maksillofasiyal kırık nedeniydi. En çok kırık görülen anatomik bölgeler de etiyolojik sebeplere göre değişiklikler göstermektedir. Bu çalışmada kendi bulgularımız literatürdeki diğer çalışmalardan elde edilen bulgularla karşılaştırılmıştır. Anahtar Kelimeler : Maksillofasiyal kırıklar, etiyoloji, tedavi