KBB-Forum 2021 , Cilt 20, Sayı 2

SFENOİD SİNÜS VE KOMŞU NÖROVASKÜLER YAPILARIN ANATOMİK VARYASYONLARI

Dr. Togay MÜDERRİS1, Dr. Mehmet Ekrem ZORLU2, Dr. Ahmet DOBLAN3, Dr. Halil İbrahim MİŞE4
1Bakırçay Üniversitesi, Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi, İzmir, Türkiye
2SBÜ İzmir Bozyaka SUAM Eğitim Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi, İzmir, Türkiye
3Özel Reyap Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi, İstanbul, Türkiye
4Özel Hekim, Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi, Rize, Türkiye
Amaç: Çalışmamızda Endoskopik Endonazal Transsfenoid Yaklaşım (EETY) ile opere edilen hastaların operasyon öncesi bilgisayarlı tomografilerini değerlendirerek sfenoid sinüs pnömatizasyonunu, sfenoid sinüs varyasyonlarını, internal karotid arter (İKA) dehisans ve protruzyonunu, optik sinir ve maksiller sinir dehisans ve protruzyonlarının sfenoid sinusle ilişkisini incelemeyi amaçladık.

Materyal-Metod: Hastanemizde 2006-2015 yılları arasında hipofiz adenomu tanısı ile beyin cerrahisi ile birlikte EETY ile opere edilen 113 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi.

Bulgular: Çalışmaya 64'ü kadın 49'u erkek olmak üzere toplam 113 hasta dahil edildi. Sfenoid sinüs pnömotizasyonu %1.8 konkal, %7.3 presellar, %47.7 sellar ve %43.3 postsellar tip olarak saptandı. Erkeklerde postsellar (%44.8) ve sellar tip (%44.8) eşitken, kadınlarda ise sellar tipin (%50) en sık olduğu görüldü. İnternal karotid arter (İKA) protruzyonu %28.3 ve dehisansı %2.65 idi. Erkeklerde İKA protruzyonu kadınlara oranla daha yüksek bulundu (p = 0.008). Çalışmamızda optik sinir protrüzyonunun %25,6, optik sinir dehisansının ise %1.76 olduğu tespit edildi. Maksiller sinirin protruzyonu genel olarak %25.9 iken maksiller sinirin dehisansı genel olarak %7.4 olarak saptandı. Klinoid pnömotizasyonu erkeklerde %27 iken, kadınlarda %14.1 olarak izlendi. Aradaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p<0.005) Sfenoid interseptum 25 hastada (%22) sol internal karotis arterin üzerinde sonlanırken, 13 hastada (%11,5) sağ internal karotis arterin üzerinde sonlandığı tespit edildi. 54 hastada (% 47,7) sella turcica üzerinde sonlandığı görülürken, 3 hastada (%2.65) septum izlenmedi.

Sonuç: Çalışmamızın verileri sfenoid sinüs anatomisinin büyük bir değişiklik gösterdiğini ortaya koymuştur. Kafa tabanına endonazal transsfenoidal koridor ile yaklaşırken sellaya güvenli bir ulaşım sağlayarak komplikasyonları en aza indirebilmek için rutin preoperatif BT bulgularının cerrahi ekip tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenmesi oldukça önemlidir. Anahtar Kelimeler : Endoskopik hipofiz cerrahisi, sfenoid sinüs, transsfenoidal yaklaşım